Elmalılı-orijinal 87:1 Tesbih et rabının a'lâ ismine

Elmalılı 87:1 - Rabbinin yüce adını tesbih et.

DiyanetMeali 87:1 Yüce Rabbinin adını tesbih et.

DiyanetVakfı 87:1 Yüce Rabbinin adını,

Ömer.N.Bilmen 87:1 Rabbinin pek yüce olan ismini takdis et.

SuatYıldırım 87:1 – Tenzih et Rabbinin yüce adını.

İbni Kesir 87:1 Rabbının o çok yüce adını tesbih et.


Elmalılı-orijinal 87:2 O rabbın ki yarattı da düzenine koydu

Elmalılı 87:2 - Yaratıp düzene koyan O'dur.

DiyanetMeali 87:2 O, yaratıp şekil vermiştir.

DiyanetVakfı 87:2 Yaratıp düzene koyan,

Ömer.N.Bilmen 87:2 O (Rab)ki,yarattı da düzeltti.

SuatYıldırım 87:2-3 – O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni!O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!

İbni Kesir 87:2 Ki O, yaratıp şekil vermiştir.


Elmalılı-orijinal 87:3 O rabbın ki takdir etti de hidayet buyurdu

Elmalılı 87:3 - Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.

DiyanetMeali 87:3 O, her şeyi ölçüyle yapıp doğru yolu göstermiştir.

DiyanetVakfı 87:3 Takdir edip yol gösteren,

Ömer.N.Bilmen 87:3 Ve o ki takdir etti de doğru yolu gösterdi.

SuatYıldırım 87:2-3 – O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni!O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!

İbni Kesir 87:3 Ki O, takdir edip doğru yolu göstermiştir.


Elmalılı-orijinal 87:4 O rabbın ki o İbni mer'ayı çıkardı

Elmalılı 87:4 - Otlağı çıkaran,

DiyanetMeali 87:4 O, yeşillikler bitirmiştir.

DiyanetVakfı 87:4 (Topraktan) yeşil otu çıkaran,

Ömer.N.Bilmen 87:4 Ve o ki, o yeşillikleri çıkardı.

SuatYıldırım 87:4-5 – O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni!

İbni Kesir 87:4 Ki O, yeşilliği çıkarmıştır.


Elmalılı-orijinal 87:5 Sonra da onu karamsı bir sel kusuğuna çevirdi

Elmalılı 87:5 - Sonra da onu karamsı bir sel köpüğü haline getiren O'dur.

DiyanetMeali 87:5 Sonra da onları siyah çerçöpe çevirmiştir.

DiyanetVakfı 87:5 Sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et.

Ömer.N.Bilmen 87:5 Sonra onu kapkara, kuruca bir ota çevirdi.

SuatYıldırım 87:4-5 – O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni!

İbni Kesir 87:5 Sonra da onu kupkuru, siyah bir çöpe çevirmiştir.


Elmalılı-orijinal 87:6 Bundan böyle sana Kur'an okutacağız da unutmayacaksın

Elmalılı 87:6 - Bundan böyle sana Kur'ân'ı okutacağız da unutmayacaksın.

DiyanetMeali 87:6 Sana Kuran'ı Biz okutacağız ve asla unutmayacaksın;

DiyanetVakfı 87:6 Sana (Kur an'ı) okutacağız; sen hiç unutmayacaksın.

Ömer.N.Bilmen 87:6 Sana okutacağız, artık unutmayacaksın.

SuatYıldırım 87:6-7 – Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir.

İbni Kesir 87:6 Seni okutacağız da hiç unutmayacaksın.


Elmalılı-orijinal 87:7 Yalnız Allahın dilediği başka çünkü o açığı da bilir gizliyi de

Elmalılı 87:7 - Yalnız Allah'ın dilediği başkadır. Çünkü o açığı da bilir, gizliyi de.

DiyanetMeali 87:7 Allah'ın dilediği bundan müstesnadır. Doğrusu açığı da, gizliyi de bilen O'dur.

DiyanetVakfı 87:7 Artık Allah'ın dilediği hariç, Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.

Ömer.N.Bilmen 87:7-8 Allah'ın dilediği müstesna, şüphe yok ki o, âşikâr olanı da bilir, gizliyi de. Ve seni en kolayına muvaffak ederiz.

SuatYıldırım 87:6-7 – Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir.

İbni Kesir 87:7 Yalnız Allah'ın dilediği başka. Çünkü O, açığı da, gizli olanı da bilir.


Elmalılı-orijinal 87:8 Ve seni en kolay yola muvaffak kılacağız

Elmalılı 87:8 - Seni en kolay yola muvaffak kılacağız.

DiyanetMeali 87:8 Kolay olanı yapmayı sana kolaylaştırırız.

DiyanetVakfı 87:8 Seni en kolaya muvaffak kılacağız.

Ömer.N.Bilmen 87:7-8 Allah'ın dilediği müstesna, şüphe yok ki o, âşikâr olanı da bilir, gizliyi de. Ve seni en kolayına muvaffak ederiz.

SuatYıldırım 87:8 – Seni en kolay olana muvaffak edeceğiz.

İbni Kesir 87:8 Ve seni kolay olana muvaffak edeceğiz.


Elmalılı-orijinal 87:9 Onun için öğüd ver: öğüd fâide verirse

Elmalılı 87:9 - Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.

DiyanetMeali 87:9 Faydalı olacaksa insanlara öğüt ver.

DiyanetVakfı 87:9 O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.

Ömer.N.Bilmen 87:9-10 Artık öğüt ver, eğer öğüt faide verirse. Korkar kimse, öğütü dinleyecektir.

SuatYıldırım 87:9 – O halde öğütün fayda vereceği ümidiyle sen nasihat et!

İbni Kesir 87:9 O halde öğüt fayda verecekse, öğüt ver.


Elmalılı-orijinal 87:10 Saygısı olan öğüd alacaktır

Elmalılı 87:10 - Saygısı olan öğüt alacaktır.

DiyanetMeali 87:10 Allah'tan korkan öğüt alacaktır.

DiyanetVakfı 87:10 (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak.

Ömer.N.Bilmen 87:9-10 Artık öğüt ver, eğer öğüt faide verirse. Korkar kimse, öğütü dinleyecektir.

SuatYıldırım 87:10 – Allah’a saygı duyacak olan, nasihati düşünüp ders alır.

İbni Kesir 87:10 Korkacak olan öğüt alacaktır.


Elmalılı-orijinal 87:11 Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır

Elmalılı 87:11 - Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.

DiyanetMeali 87:11 Bedbaht olan ondan kaçınacaktır.

DiyanetVakfı 87:11 Kötü kimse ise öğütten kaçınacaktır.

Ömer.N.Bilmen 87:11-12 En serkeş olan ise ondan kaçınır. O kimsedir ki, en büyük ateşe yaslanacaktır.

SuatYıldırım 87:11 – Ama pek bedbaht olan ise ondan kaçınır.

İbni Kesir 87:11 Bedbaht olan ise ondan kaçınır.


Elmalılı-orijinal 87:12 O ki en büyük ateşe yaslanacaktır

Elmalılı 87:12 - O ki, en büyük ateşe girecektir.

DiyanetMeali 87:12 O, en büyük ateşe yaslanacaktır.

DiyanetVakfı 87:12 O ki,en büyük ateşe girecektir.

Ömer.N.Bilmen 87:11-12 En serkeş olan ise ondan kaçınır. O kimsedir ki, en büyük ateşe yaslanacaktır.

SuatYıldırım 87:12 – Böyle olanlar âhirette, en büyük ateşe girer.

İbni Kesir 87:12 Ki o, en büyük ateşe girecek olandır.


Elmalılı-orijinal 87:13 Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır

Elmalılı 87:13 - Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.

DiyanetMeali 87:13 O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir.

DiyanetVakfı 87:13 Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.

Ömer.N.Bilmen 87:13-14 Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. Muhakkak o kimse felâha ermiştir ki, temizlenmiştir.

SuatYıldırım 87:13 – Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.

İbni Kesir 87:13 O, orada ne ölecek, ne de dirilecektir.


Elmalılı-orijinal 87:14 Doğrusu felâh buldu tezekkî eden

Elmalılı 87:14 - Doğrusu felah buldu (günahtan) temizlenen. 

DiyanetMeali 87:14-15 Arınmış olan, Rabbinin adını anıp namaz kılan, saadete erişecektir.

DiyanetVakfı 87:14 Doğrusu feraha ermiştir temizlenen,

Ömer.N.Bilmen 87:13-14 Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. Muhakkak o kimse felâha ermiştir ki, temizlenmiştir.

SuatYıldırım 87:14-15 – Kendisini kötülüklerden arındıran,Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer.

İbni Kesir 87:14 Doğrusu arınan, felah bulmuştur.


Elmalılı-orijinal 87:15 Ve rabbının ismini anıp da namaz kılan

Elmalılı 87:15 - Rabbinin adını anıp namaz kılan.

DiyanetMeali 87:14-15 Arınmış olan, Rabbinin adını anıp namaz kılan, saadete erişecektir.

DiyanetVakfı 87:15 Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden.

Ömer.N.Bilmen 87:15 Ve Rabbinin ismini zikredip de namaz kılmıştır.

SuatYıldırım 87:14-15 – Kendisini kötülüklerden arındıran,Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer.

İbni Kesir 87:15 Rabbının adını anıp namaz kılan.


Elmalılı-orijinal 87:16 Fakat siz Dünya hayatı tercih ediyorsunuz

Elmalılı 87:16 - Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

DiyanetMeali 87:16 Ama sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

DiyanetVakfı 87:16 Fakat siz (ey insanlar! ) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

Ömer.N.Bilmen 87:16-17 Belki siz, dünya hayatını tercih edersiniz. Halbuki, ahiret daha hayırlıdır ve daha bâkîdir.

SuatYıldırım 87:16 – Fakat bilakis siz dünya hayatını ve zevklerini tercih ediyorsunuz.

İbni Kesir 87:16 Fakat siz, dünya hayatını tercih ediyorsunuz.


Elmalılı-orijinal 87:17 Halbuki âhıret daha hayırlı ve daha bakâlıdır

Elmalılı 87:17 - Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

DiyanetMeali 87:17 Oysa ahiret daha iyi ve daha bakidir.

DiyanetVakfı 87:17 Oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır.

Ömer.N.Bilmen 87:16-17 Belki siz, dünya hayatını tercih edersiniz. Halbuki, ahiret daha hayırlıdır ve daha bâkîdir.

SuatYıldırım 87:17 – Halbuki âhiret mutluluğu daha üstün, daha hayırlı, hem de ebedîdir.

İbni Kesir 87:17 Halbuki ahiret, daha hayırlı ve daha bakidir.


Elmalılı-orijinal 87:18 Haberiniz olsun ki vardır bu evvelki suhuflarda

Elmalılı 87:18 - Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır,

DiyanetMeali 87:18-19 Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır.*

DiyanetVakfı 87:18 Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, vardır.

Ömer.N.Bilmen 87:18 Şüphe yok ki bu, elbette evvelki sahifelerde (bildirilmiş)dir.

SuatYıldırım 87:18-19 – Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ’ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir. [53,36-37]

İbni Kesir 87:18 Şüphesiz ki bu, ilk sahifelerdedir.


Elmalılı-orijinal 87:19 İbrahim ve Musânın suhuflarında

Elmalılı 87:19 - İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde.

DiyanetMeali 87:18-19 Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır.*

DiyanetVakfı 87:19 İbrahim ve Musa'nın kitaplarında.

Ömer.N.Bilmen 87:19 İbrahim'in ve Mûsa'nın sahifelerinde.

SuatYıldırım 87:18-19 – Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ’ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir. [53,36-37]

İbni Kesir 87:19 İbrahim'in ve Musa'nın sahifelerinde.